Karasu'yu Gördük 2 (Maden Deresi Acarlar Longozu)
Tekrar Selam,
Bugün anılarımız daha güzel hazırmısınız? Evet Karasu da Maden Deresi diye bir yer varmış. Maden diyince aklıma hep Elazığ geliyor. Yakın arkadaşım sayesinde:)
Yola çıktık Maden Deresi tabelasına vardık. Önce orman içinde mesire alanı gibi bi yer karşılıyor sizi. Arabayı park edip yürümeye koyuluyoruz. Maden deresine daha önce kız kardeşim gitmişti onun tavsiyesi üzerinde terlikle gittik çünkü derenin içinden yürüdüğün için ayakkabıyla sıkıntı olurdu. Biraz yürüdükten sonra bi alanda bi teyzemiz yiyecek birşeyler satıyor ufak bi cafe var. Orada şifalı su yazan bir tabela görüyoruz yuvarlak bir beton havuzun içinde çok sığ bi su var zeminden çıkan. Neye yaradığını bilmiyoruz ama şifalı yazdığı için ayakları kolları soktuk içine. Hafif çamurlu bir su. Sonra baktık yolun sonu gibi görünüyor şelale nerde dere nerde bu kadar mı derken ablamız şurdan çıkıyorsunuz diye yol gösterdi. Ama yol değil yani orası ormana dalıyorsunuz demek istedi. Biraz patika yollardan gittikten sonra mağarayla tünel arası bi yere çıktı içerisi karanlık ve dar. Yapacak bişey yok diye girdik tünele telefon ışıklarıyla. Işık olmazsa zifiri karanlık içerisi neye bastığın belli değil. Belki tavanda yarasalar vardı :) 4 tane böyle karanlık ve dar tünel var. Bir tanesinde bayağa emekleyerek gidiyorsun neredeyse. içerde bi bölgede bazı taşlar simli gibi parlıyor hem ıslak gibi hem parlak.Tam rahatladık aydınlığa çıktık derken incecik bir betonda yürüyorsun sağ tarafın uçurum ayağın kayarsa tahtalı köyü boylarsın. Devam ettik yola ben bi de buralarda video çekmeye çalıştım tabi. Hatıra anı diye kendimi yedim bitirdim. Git git bitmiyor yol. Ve gittikçe daha tehlikeleşen hal alıyor. sol tarafın kayalık sağ tarafın uçurum herşey tek bi hataya bakar. İyice küçülüyosun bazı yerlerden yürürken bizde sıkıntı yok ama benim koca 2 metre adam meğer korku insanı bir küp şeker boyutuna getirrebiliyormuş:) Zorlandı ama her adımı geçti adamım. Hele bi yer vardı bastığın yer bi kaysa toparlayamazlar seni. O an bi deprem olsa o kayalardan kimse bulamaz bizi. Sanırım bu yol 700 metre falan vardır, sallıyor olabilirim uzunluğu ama bayağa uzundu. Durmak yok o şelaleyi bulacağız. Yolda birileriyle karşılaştık bize doğru gelen onlara sorduk. Meğer alt taraftanda gidiliyormuş şelaleye onlar aşağıdan gidip yukarıdan dönüyolardı. Bencede o macera tadılmalı. Ama boyu uzun ve kilolu arkadaşlar yukarıyı tercih etmesinler tabiki. Geçemeyecekleri noktalar olabilir. Veee dere tepe düz gittik güneşi gördük:) Şelaleye ulaştık:) Her yer su çoluk çocuk genci yaşlısı hepsi derede. Şelalenin altında giriyorlar suya mükemmeldi. Tabi biz suya gireriz kafasıyla gitmediğimiz için sadece bakakaldık. Fotoğraf çekmek için çok güzel yerler var. Bizimkiler bu sefer biraz amatör oldu ama idare edin. Dönüş yolunda suya giriyoruz hadi bakalım bacaklara kuvvet. Geçecek başka yer yok çünkü suyun içinden gidiyorsunuz zaten çok güzel oluyor hiç terlemiyorsunuz:) bi yerde mağara gibi bi yer var üstü hep kayalık yuakrdaki kayalardan sular akıyor yağmur gibi bi kaç bölgeye su damlıyor. Arada bi mola alanı var çay içmelik tabi buralar hep mangallık.Derenin içine masa sandalyeleri dizmişler ohh hayat onlara güzel. Bir de alabalık tesisleri var, aç giderseniz de doyabilirsiniz. 15 TL ye yiyebilirsiniz. 8 TL yede satın alabiliyorsunuz. Suların içindeki taşlar bazen kayabiliyor orada da dikkat etmek lazım. Evet dönüş yolumuzu da tamamladık. Sıradaki istikamet Acarlar Longozu. Burası Türkiyede ki tek parça halindeki en büyük longozmuş. Yeşillikler içinde bi yer hem de nehir var bi tarafta. Buranın özelliği nilüfer çiçekleri ve ördekler. Uzun bir ahşap köprüden yürüyorsunuz Ördekler ve nilüfer çiçekleri size eşlik ediyor. Biz biraz döneminin sonunda gittiğimiz için çiçeklerden eser kalmamıştır.Burası düğün fotoğrafı çekimi için uygun bir yer. Yine tezgahlar var süs eşyalarının satıldığı. Konaklama için bungalow evler var. Gözlemeci abla var yemeden geçemedik tabi, hemen indirdik mideye. Oturma alanları yine nehirin kıyısında. Hoş bi yer hafta sonu kahvaltıya gezmeye gidilebilecek bi yer ama benim aklım Maden Deresindeki o tünellerde mağaralarda kaldı. Mutlaka deneyimleyin. Fotoğraflar aşağıda;)
Hadi Çaaayyy!
Bugün anılarımız daha güzel hazırmısınız? Evet Karasu da Maden Deresi diye bir yer varmış. Maden diyince aklıma hep Elazığ geliyor. Yakın arkadaşım sayesinde:)
Yola çıktık Maden Deresi tabelasına vardık. Önce orman içinde mesire alanı gibi bi yer karşılıyor sizi. Arabayı park edip yürümeye koyuluyoruz. Maden deresine daha önce kız kardeşim gitmişti onun tavsiyesi üzerinde terlikle gittik çünkü derenin içinden yürüdüğün için ayakkabıyla sıkıntı olurdu. Biraz yürüdükten sonra bi alanda bi teyzemiz yiyecek birşeyler satıyor ufak bi cafe var. Orada şifalı su yazan bir tabela görüyoruz yuvarlak bir beton havuzun içinde çok sığ bi su var zeminden çıkan. Neye yaradığını bilmiyoruz ama şifalı yazdığı için ayakları kolları soktuk içine. Hafif çamurlu bir su. Sonra baktık yolun sonu gibi görünüyor şelale nerde dere nerde bu kadar mı derken ablamız şurdan çıkıyorsunuz diye yol gösterdi. Ama yol değil yani orası ormana dalıyorsunuz demek istedi. Biraz patika yollardan gittikten sonra mağarayla tünel arası bi yere çıktı içerisi karanlık ve dar. Yapacak bişey yok diye girdik tünele telefon ışıklarıyla. Işık olmazsa zifiri karanlık içerisi neye bastığın belli değil. Belki tavanda yarasalar vardı :) 4 tane böyle karanlık ve dar tünel var. Bir tanesinde bayağa emekleyerek gidiyorsun neredeyse. içerde bi bölgede bazı taşlar simli gibi parlıyor hem ıslak gibi hem parlak.Tam rahatladık aydınlığa çıktık derken incecik bir betonda yürüyorsun sağ tarafın uçurum ayağın kayarsa tahtalı köyü boylarsın. Devam ettik yola ben bi de buralarda video çekmeye çalıştım tabi. Hatıra anı diye kendimi yedim bitirdim. Git git bitmiyor yol. Ve gittikçe daha tehlikeleşen hal alıyor. sol tarafın kayalık sağ tarafın uçurum herşey tek bi hataya bakar. İyice küçülüyosun bazı yerlerden yürürken bizde sıkıntı yok ama benim koca 2 metre adam meğer korku insanı bir küp şeker boyutuna getirrebiliyormuş:) Zorlandı ama her adımı geçti adamım. Hele bi yer vardı bastığın yer bi kaysa toparlayamazlar seni. O an bi deprem olsa o kayalardan kimse bulamaz bizi. Sanırım bu yol 700 metre falan vardır, sallıyor olabilirim uzunluğu ama bayağa uzundu. Durmak yok o şelaleyi bulacağız. Yolda birileriyle karşılaştık bize doğru gelen onlara sorduk. Meğer alt taraftanda gidiliyormuş şelaleye onlar aşağıdan gidip yukarıdan dönüyolardı. Bencede o macera tadılmalı. Ama boyu uzun ve kilolu arkadaşlar yukarıyı tercih etmesinler tabiki. Geçemeyecekleri noktalar olabilir. Veee dere tepe düz gittik güneşi gördük:) Şelaleye ulaştık:) Her yer su çoluk çocuk genci yaşlısı hepsi derede. Şelalenin altında giriyorlar suya mükemmeldi. Tabi biz suya gireriz kafasıyla gitmediğimiz için sadece bakakaldık. Fotoğraf çekmek için çok güzel yerler var. Bizimkiler bu sefer biraz amatör oldu ama idare edin. Dönüş yolunda suya giriyoruz hadi bakalım bacaklara kuvvet. Geçecek başka yer yok çünkü suyun içinden gidiyorsunuz zaten çok güzel oluyor hiç terlemiyorsunuz:) bi yerde mağara gibi bi yer var üstü hep kayalık yuakrdaki kayalardan sular akıyor yağmur gibi bi kaç bölgeye su damlıyor. Arada bi mola alanı var çay içmelik tabi buralar hep mangallık.Derenin içine masa sandalyeleri dizmişler ohh hayat onlara güzel. Bir de alabalık tesisleri var, aç giderseniz de doyabilirsiniz. 15 TL ye yiyebilirsiniz. 8 TL yede satın alabiliyorsunuz. Suların içindeki taşlar bazen kayabiliyor orada da dikkat etmek lazım. Evet dönüş yolumuzu da tamamladık. Sıradaki istikamet Acarlar Longozu. Burası Türkiyede ki tek parça halindeki en büyük longozmuş. Yeşillikler içinde bi yer hem de nehir var bi tarafta. Buranın özelliği nilüfer çiçekleri ve ördekler. Uzun bir ahşap köprüden yürüyorsunuz Ördekler ve nilüfer çiçekleri size eşlik ediyor. Biz biraz döneminin sonunda gittiğimiz için çiçeklerden eser kalmamıştır.Burası düğün fotoğrafı çekimi için uygun bir yer. Yine tezgahlar var süs eşyalarının satıldığı. Konaklama için bungalow evler var. Gözlemeci abla var yemeden geçemedik tabi, hemen indirdik mideye. Oturma alanları yine nehirin kıyısında. Hoş bi yer hafta sonu kahvaltıya gezmeye gidilebilecek bi yer ama benim aklım Maden Deresindeki o tünellerde mağaralarda kaldı. Mutlaka deneyimleyin. Fotoğraflar aşağıda;)
Hadi Çaaayyy!
Yorumlar
Yorum Gönder