Kıprıs :)

Selamm Özlediniz mi Beni :)

İnstagram sayfasına biraz vakit ayırınca burayı ihmal ettik affedin. Bugün orada Kıbrıs tan bahsedince buraya yazmadğımı farkettim ve hemen bişeyler karalıym dedim. Ya bu zamana kadar gittiğim yerlerin fotoğraflarında hep biz varız o yüzden çok paylaşamıyorum. Nerden bileyim bir blog yazacağımı :) Olabilecek fotoları ve deneyimlerimi paylaşacağım artık.
Kocamın amcası Kıbrıs ta yaşıyor Magosa'da. Parantez içinde eşim değil kocam yazıyorum diye itici geliyormuş ama napim ben eşimi değil kocam kelimesini daha çok seviyorum parantezi kapat. Neyse biz de bir bayram tatilinde gitmiştik. Havası şahane Eylül ayıydı ve bayram olmasından mütevellit çok kalabalık değildi. Olduğumuz yerde evler bahçeli limon ağaçları her yerde tam yaşamalık yer. Evler de birbirine yakın olduğundan sabah kahvaltıda yan evle sohbet edebiliyorsunuz :)
Denizi aşırı tuzlu saçınızda teninizde tuzu görebiliyorsunuz :) ama yine de güzel denizi var. Deniz actionlarını sevenler muza binsinler mutlaka ben bayılırım :)
Alkol çok ucuz su niyetine :) Diğer yiyeceklerde bazıları uygun bazıları pahalı. Burası gibi diyebilirim. Büyük bir dükkan vardı mesela burdaki 5 liracıları andıran oradan kocaman valiz aldık yanlış hatırlamıyosam 50 TL di, o çok ucuz gelmişti bana. He tabiki dükkandaki en can alıcı nokta kasiyer kızın 4 yıl önce sadece bi kere kasadan geçerken gördüğü kocamı hatırlaması oldu. 4 yıl önce kasada sigarasını unutmuş bizimki sen kız yeme içme 4 yıl önce sigarasını bırakan adamı hatırla, seni pislik kız :) Bi de bekledik bekledik siz gelmeyince arkadaşlar içti sigaranızı diyor :) Bi daha ki geldiğimde beni de hatırlamazsan seni yaktım kızım :))
Kıbrıs diyince ne kadar Türk te olsa sanki kendinizi önce yabancı bir yere gelmiş gibi hissediyorsunuz ama iki muhabbet edince anlıyorsunuz öyle olmadığını :) Konuşmaları o kadar tatlı ki resmen müzikli konuşuyolar :) Herkesin en çok bildiği Napaann :)) bir de limona limoncuk diyorlar :) böyle bir kaç kelime daha var ama aklıma gelmiyor:) Bir de bazıları çk hızlı konuşuyo ben bile anlamadım düşünün :) Artık havasından herhalde bayağa zenci gibiler Türkçe konuşmasa Türk demezsiniz:)
Trafik diye bir şey yok :) en güzel tarafı o. Bir de trafik kurallarına uymak zorundasın, katılar.
Akşam için mağosada gittiğimiz barın adını hatırlamıyorum ama konum olarak güzeldi sahilin dibinde. tam yaz ortasındayken eğlence şahane olur. Tabi bir de meşhur kumarhaneleri yani casinolar:)
Orada casinolar neredeyse burdaki nargile cafelere dönmüş :) Biz de Cratos Hotelinkine gittik. Gitmeden yengemizden aldığımız bilgiye göre garsonlar öpücükle çağırılıyormuş :) Bakalım deneriz dedik. Neyse gittik kart doldurduk oynamak için içerde yediğin içtiğin herşey ücretsiz. Bi seslenerek çağırdık garsonu gelmedi :) bi daha denedik gelmedi sonra öpücük denedik döndü geldi:) Gerçekten saçma ve komik :)
Sonraki gün Acapulco Hotele gittik bayramdan dolayı çok kalabalık olmadığında  havuz aqua park hepsi bize kaldı, çok iyidi:)
Girne ye geçtik sonra. Büyükadanın aynısı diyebilirim liman kısmı. Girne Kalesi var farklı olarak. Bizans kilisesi ve müze var içerde, gezin mutlaka. En güzel yeri de kalenin tepesi deniz manzarası muhteşem resimlerde de görürsünüz hepsini eklyemiyorum ama olduğu kadar artık.
Bir de efsane mavi köşk var. Her tarafından hikaye akan, Şimdi ki dizilerdeki karakterler gibi; avukat olup bu güvenli meslek altında aslında silah kaçakçılığı yapan Paulo Paolidesin köşkü. Güvenlik konusunda takıntılı olan abimiz bu köşkü hiç bi yerden görünmeyecek şekilde yaptırmış. Gizli işlerini daha rahat yapmak için. Ama sonunda TSK burdaki malları ele geçirmiş özellikle gizli bir kasasında bulunan anahtar TSK nın elindeymiş ama anahtarın nereye ait olduğunu bulamamışlar.

Şimdilik Kıprısçıkta bu kadar:) Fotoğraf olayını biliyorsunuz artık, litfen tıklayarak bakalım :)

Hadi Çaaayyy!




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kist, Beze, Yel

Vahşi Güzel- Mili ve İvo :)

Hint Kınası yani ÖzHenna :)